Friday, June 23, 2006

katibime kolali da gomlek ne guzel yarasir

dun yolda bir arkadasla yuruyoruz. bir yandan da konusuyoruz. ama derin konusuyoruz. dalmisiz bayagi. derken yaslica ve kiligindan kiyafetinden durusundan suzusunden belli, pek bir elit bir yasli beyefendi amca bizi durdurdu. cumleye basladi, soru soracak agzini buzusunden anladik: "do you know where..." dedi. durdu. biz arkadasla heyecanla amcanin agzindan cikacak kelimeyi bekliyoruz. acaba soracagi yeri biliyor olacak miyiz diye bir heyecan basmis ikimizi de. agiz gozumuzun onunde buyuyor, tek gordugumuz sey, iki dudak, etrafi sakal, arada da disler. ve o yer dehsetle firliyor agizdan: "the guuuuuaaaaardian is?"... oyle bir guardian diyor ki, sokak inliyor, arabalar duruyor, aman allahim bu "a" harfi hic bitmeyecek mi, sonsuza kadar adamcagiz "a" mi diyecek yoksa diye heyecanlaniyoruz. suratimiza oturan ifade nasil bir ifade ben de bilemiyorum o sirada. pek bir salak olsa gerek ki takim elbisesinin uzerinden daha o sabah mutlulukla gecmis olan binbir utunun isisini hala hissettigin o adam, birden vazgeciyor, suratina alayci bir gulumse yapistiriyor ve: "bu civari biliyor musunuz?" diye soruveriyor. ve biz de o civara zaten bir is icin gitmistik, hakikatten de bilmiyorduk. ustelik adam kalkmis koskoca "the guardian" diyor, o civarin adami bile olsak, "the guardian" yani, boru degil. adamin suratina hayretler icerisinde bakarak, "hayir" dedik. sonra ben adamin suratina "the guuuuuuaaaardian" yaptim, o da bana nanik nanik yapti, ben de ona n'aber len esolesek dedim, o da iyidir dayi senden dedi. tabi artik salliyorum.

No comments: