Saturday, January 07, 2006

sabah sabah

kus gribini dinlemekle gecti bu sabah kahvaltisi. bay televizyon anlatti, biz dinledik. biz daha cayi demlerken, kus gribi uca uca ankara'ya vardi. ekmekleri kizartiyorduk ki, nereden tutsan sayilamayacak sayin boooyuklerimizin belli ki en isguzari "kim bu isguzarlar" diye haykirdi kus gribinin adini ilk ananlara. e hal boyle olunca ve kimileri de erkenden supheli vaka teshisi koymak gibi bir isguzarlik gosteremeyince, uc cocuk hayatlarindan oldu sonunda. zeytinyagina bandik ki ekmegi, haberci ordumuz bir anda suurunu kaybederek uzayli muamelesi cekmeye basladi van'da bahcelerinde tavuk besleyenlere. hem de "kent yasamindan yoksun olduklari" bahanesini one surerek... muhtemelen plazalarindan disari adimlarini atmiyorlardi o sevgili kent yasamlarini gormek icin bizim guneri civikoglu klasmaninda gezinen pembe gozluklu medyacilarimiz; halbuki camdan disari bakmalari bile yetmez miydi? yeterdi de ama sanirim gozlukleri agir geldi. biz peynire dogru uzanirken; kat kat beyaz lahana gibi giyinmis tavuk itlaf kuvvetlerimizin yaninda - tekrar ediyorum hemen yanibasinda - cibil cibil dolanan ve onlara hasta hayvanlari elleriyle - bunu da tekrar ediyorum; kendi cibil elleriyle - teslim eden sivil cengaver kuvvetlerimiz belirdi. tavuk ayni tavuktu elden ele gezen, peki ozaman biri neden korunuyordu ya da digeri neden korunmuyordu yoksa bu bir kamera sakasi miydi? bir parca da domates alalim derken, tedbirsizligi elden birakmamak icin her turlu tedbiri nasil da almisiz, onu bir daha gorduk vesselam.
artik suratimizda buzusterecek baska kas kalmadigi sirada of yeter artik deyip kanali degistirdik. muzik dinleyelim acar biraz; oksuren ruhumuza biraz besin katar dedik. mor ve otesi cikti falimiza o anda; saka gibi de cikar cikmaz karsimiza "ucan kustaki guzelligi kaybettik, hastayiz" dedi, dedi, dedi. uyan allahin belasi uyan uyan dedi, dedi, dedi. of bugun de basim agriyor.

No comments: