Ve geri sayim baslar yolculuga dogru. Bir sehir, film seridi gibi akar gider gozlerinin onunden. Dolanirsin Besiktas, Taksim, Kadikoy; Bogaz’in her kivrimini yeniden islersin ince ince beynine. Unutmamak icin her tasini ezberler gibi, daha bir dikkatli bakarsin sehrin dort bir tarafina. Ve baktikca, bir ani firlar gelir gozlerinin onune her kosebasindan: surada yedi sene once kimle tanismistin; burada nasil asik ve mutlu dolanirdin elele onunla, ve orada 4 sene once kimle kavga etmistin, nasil kiskanmistin, ve ah burada nasil utanmistin ve iste diger tarafta neler sacmalamistin, nasil gulmustun catlayana kadar, ve surada nasil aglamistin geberene kadar ve nasil elveda demistin. Soyledigini ya da isittigini unuttugun her cumleyi hatirlarsin. Her semt, her yol, her kaldirim ustune ustune gelir senin icin biriktirip sakladigi senin huzunlerinle, asklarinla, mutluluklarinla, acilarinla ve senin kizginliklarinla. Iyi kotu, guzel cirkin tum anlarini sehir haykirirken sana dogru, senden baska kimse duymaz bu gizli gizli sana fisildayan sehrin vedasini. Neler oluyor bana diye kalakalirsin, olmuyorum ya dersin ama bir hayat geride kaliyordur arkada. Gel demek istersin gecmisteki ve de simdiki herkese ve her seye. “Bir bavula bir hayat nasil sigabilir?” ya da “bu sehir kac kilo gelir acaba?” diye dusuncelere dalarsin. Ve giderken farkedersin ki, elindeki 20 kiloyla sinirli bir bavula, sigamazmis megerse ne bir hayat ne de bir sehir.
Ve tarih 29 eylul olmustur; bugun dogumgunundur. Bir de butun bunlarin ustune sonunda 23’ume de girdim ha dersin. hayat iste... dersin. Baska da bir sey diyemezsin.
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
1 comment:
istanbul, sıkıştırıp tıkıştırarak, el bagajı hariç yaklaşık 25 kilo...
fakat el bagajına güzel, beyaz bir ibook koyulduğu taktirde kilo limiti-allah sizi inandırsın- ortadan kalkıyor... herkes tüm istanbulun ağırlığını yüklenip, kendi ağırlığını ekleyip ağır attachmentler ve mektuplar yolluyor bu beyaz sabunumsu kutuya, haber geliyor, gidiyor bu beyaz kutudan. oyle olunca -sen merak etme- istanbul da hafifliyor, gitmenin ağırlığı da...
iyiki dogdun gider ayak şekerim:)
Post a Comment